La Fontaine: Wolfsburg’daki Hoş Alternatif


Fiyat ve kalite dengesini muazzam

La Fontaine: Wolfsburg’daki Hoş Alternatif

Yeryüzünde, araba tutkunlarını ufak bir çocuğa dönüştürecek ender yerlerden biri de Wolfsburg olmalı.

Nitekim gezip görülecekler listesi yapıldığında, ortalama bir Avrupa şehrininin bile epey gerisinde kalan bu ufak sanayi kenti, otomotiv silahıyla yarışta kalmayı başarıyor.

Berlin ile Hannover arasına sıkışıp kalmış, dünya devi Volkswagen’in merkezi ve tarihi fabrikasını barındıran Wolfsburg, yalnızca elinde kontratlarla koşturan takım elbiseli iş adamlarını değil, 2000 yılında açılan Autostadt müzesiyle dünyanın dört bir yanından otomobil sevdalısı insanları da kendine çekmeyi biliyor.

 “Araba kütüphanesi” denen, aracınızı teslim aldığınız asansörlü cam gökdelenleri, üretilen ilk kaplumbağayı, jantlarının parıltısıyla gözünüzü alan milyon dolarlık “Bugatti”leri ziyaretin ardından damağınızı da şımartmak istediğinizde, şehrin ezberlediği ilk adres tabii ki de Aqua Restaurant.

Ritz-Carlton otel içerisinde yer alan, şef Sven Elverfeld ile 15 yıldır başarılı bir birlikteliğe imza atıp 3 yıldıza ve 19 gibi muhteşem bir Gault Millau puanına ulaşan Aqua’ya daha önce sitemde yer vermiştim.

Bugün ise şehrin 1 numarasına bir alternatif getirerek, size La Fontaine restorandan bahsetmek istiyorum.

Klasik Bir Fransız

Wolfsburg’daki Ludwig im Park, temizliği ve kalitesinin yanında, sunduğu kahvaltı ve akşam yemeği ile de oldukça popüler olan bir butik otel.

Akşam yemeklerinde La Fontaine’in mutfağında sahneye çıkan Şef Hartmut Leimeister da neredeyse 20 yıldır bu teknenin başında. Hatta son 15 yılını da 1 Michelin yıldızı ile taçlandırarak geçirmiş.

Yine iyi sayılabilecek bir Gault Millau puanına (16/20) sahip La Fontaine, aynı zamanda Chaîne de Rôtisseurs ve Jeunes Restaurateurs d’Europe yemeklerine ev sahipliği yapan, “fine-dining” kategorisine yakışan bir mekân.

7-8 masalık sıcak atmosferinde, tertemiz, özenle hazırlanmış masanıza gece boyu klâsik Fransız seçkileri geliyor.

Jöle içinde yüzen nefis Kuzey denizi karidesleri ve koca bir kupa içinde ona eşlik eden keyifli yer elması çorbası ile başladığımız gece, ismini İtalyan bir ressamdan alan carpaccio tabağıyladevam ediyor.

Burada angus ve yeşillik gayet uyumlu olsa da lezzeti artırmak için şahsi tercihim, daha ince kıyım ve daha eski bir parmesan olurdu.

Ülkemizde kerevit olarak bilinen tatlı su böceği langostino içinse La Fontaine’in en başarılı tabağı, diyebilirim. Nitekim tam Japon usulü derin yağda, doğru ısıda kızartılan kıtır kıtır langostinolar, olabilecek en az seviyede yağ içerdiği gibi buram buram da deniz kokuyor. Yanında ise rezene ve portakal aromaları var.

Et yemeklerine geçtiğimizde fois gras eşliğinde sunulan kırmızı mercimek, elma ve çamfıstıklı tavşan damakta beklenen düzeyi tutturamasa da buharda pişmiş morina balığı hemen grafiği yıldızlara çekiyor. Zira Thai sebzeleri ve köri ile balığa mükemmel bir Uzak Doğu dokunuşu yapılmış.

Bir kuzu hastası olarak beni mest eden tabaklardan diğeri ise fırınlanmış kuzu sırtı oluyor. Ortanın biraz üstünde pişirilmiş olsa da lezzeti yerinde bir sunum şeklinde hafızamda yer ediyor. Bu esnada masamızı ziyarete gelen Şef Leimeister’la da sıkı bir İstanbul fanatiği olduğundan, yazın buluşmak için sözleşiyoruz.

Tatlı olarak yıldızlı mutfakların gözdesi rhubarblı beyaz çikolata ve dondurmalı, incirli badem kekleriyle karşılaşıyoruz. Her ikisi de nefis olan tabaklara, inek sütünden çeşitli peynirlerin süslediği bir servis daha eşlik ediyor.

Bu güzel yemeği iyi bir dijestifle noktalamak isterseniz, La Fontaine’in ünlü Alman meyve brendileri ile çeşit çeşit grappalardan oluşan zengin koleksiyonu, damağınızı ve midenizi oldukça tatmin edecektir. 

Tüm bunların yanında mevsiminde denk gelirseniz La Fontaine’de av etlerini de kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Fiyat ve kalite dengesini muazzam bulduğum La Fontaine, Berlin’e 1 saat mesafedeki gizli şehir Wolfsburg’u keşfetmeye çıkacaklar için Aqua’nın ardından önereceğim ilk restoran.

Ağız tadınız ve keyfiniz bol olsun...

La Fontaine

www.ludwig-im-park.de

Hotel Ludwig im Park

Gifhorner Strasse 25, 38442

Wolfsburg/Fallersleben

ALMANYA

+49 53 62 / 94 00


Bu Yazıyı Paylaş


İlginizi Çekebilir


Bianco Rosso e Nero: Münih’in Göbeğinde Sakin Bir İtalyan Keyfi

Kırmızı kareli örtülerle bezeli birkaç masa, kenardan göz kırpan küçük ama nefis şarap kavı, zihninizi hamakta sallandıracak keyifli bir müzik ve tüm bunlar eşliğinde iki göz ocakta gülerek yemek yapan İtalyan bir şef...

Atelier: Münih'in En Keyifli Menüsü

Michelin'den 3 yılda 3 yıldız toplamayı başaran şef Jan Hartwig tablo misali tabaklarının ardında nefis bir lezzet şöleni vaadediyor.