Tokyo'da unagi yemek isteyenlerin, kapısında kuyruğa dizildiği leziz bir mekan...
Japon mutfağının sembolik yiyeceklerinden biri olan unagi için sabahın erken saatlerinde otelden ayrılıp şehrin diğer ucuna gitme fikri, itiraf etmeliyim ki başlangıçta hiç de çekici gelmemişti. Neyse ki karşılaştığım manzara, bu fikrimi mahcubiyete çevirecek kadar kuvvetli bir isim çıktı: Obana.
Tokyo’nun Edo dönemine dair esintiler taşıyan bu 1 yıldızlı mekanın turistlerin talan edip kaliteyi aşağıya çektikleri popüler restoran bölgelerinde olmaması, bir bakıma avantaj da sayılabilir. Nitekim içeride neredeyse tümden yerlilerin oluşturduğu bir müşteri profiliyle karşılaşıyorsunuz.
Sabah 10:00 gibi kapısına dayanıp bir saati aşkın heyecanlı bekleyişin ardından şefleri ufukta gördüğümüz Obana’ya, çok hoş bir Japon bahçesinden geçerek giriyorsunuz. Burada da, diğer birçok Japon restoranında olduğu gibi ayakkabılarınızı çıkarmanız icap ediyor. Çünkü yerler bir nevi yöresel kilimleri olan, hasır benzeri tatami blokları ile kaplı. Tabii bu durumda ufak minderlere çömelip yerden biraz yükseklikteki masalara kurularak unagi’nizle kavuşacağınız anı düşlüyorsunuz.
Obana, tamamen yılan balığı üzerine yoğunlaşmış bir restoran. Hatta tuzlu su yılan balığı “anago” ve tatlı su yılan balığı “unagi” ayrımını yaparsak, buranın yalnızca “unagi” üzerine uzmanlaştığını söyleyebiliriz.
Umaki
Umaki
Obana, bahsettiğimiz unagi’yi 3 farklı şekilde sunuyor:
Shirayaki
Shirayaki
Yılan balığının en büyük zahmeti, kıl inceliğinde onlarca kılçıkla bezeli olmasıdır. Obana’daki şeflerin mahareti, size tek bir kılçığa dahi müsade etmeyen, lokum gibi bir et takdim etmek üzerine kurulu.
Shirayaki
Unaju
Tüm bu saydıklarıma eşlik eden nefis sebze turşuları “oshinko” ile renkli sake, bira ve yeşil çay seçenekleri de restorandan mutlu ayrılmayı garantileyen faktörler.
Bu yüzden nerede olursanız olun, yolunuzu Minami-Senju istasyonuna düşürüp Obana’yı Tokyo’daki unutulmayanlarınıza ekleyin, derim sevgili dostlar!
Ağız tadınız ve keyfiniz bol olsun...
Bu Yazıyı Paylaş
Aslen “Kore barbeküsü” olarak bilinen, Kore Savaşı’nın ardından Japonya’ya gelip burayla özdeşleşen “yakiniku” tekniğinde, et ve sebzeler, masalara monte edilen tandır benzeri gazlı ızgaralarda pişiriliyor.
Nihonbashi semtinde, iş hanı misali sade bir bina içerisinde bulunan, yerini bilmediğiniz takdirde Google’a fazla güvenemeyeceğiniz Shima Steak, yalnızca 4-5 masasıyla adeta özel bir kulübü andırıyor.