Haftanın Kahvesi


Dolap kapaklarının ardına gizlenmiş lavanta keselerinden süzülen mis gibi kokular, mutfaktaki emaye tencereden kulağınıza çalan lezzetli fokurtular, radyodan yükselen ince nağmeli bir hicaz, her saat başı muhabbetinize ortak olan guguklu saatin kuşu ve el emeği göz nuru danteller üzerine kurulmuş bol köpüklü bir Türk kahvesi... Anne evine hakim huzur ve mutluluğun tercümesi... Keyifli bir hafta dileğiyle sevgili dostlar...

Bu sabahki Türk kahvem tüm emekçilerimiz için olsun! Bayramlarını kutlarım.
Nitelikli Türk kahvesi izinde çekirdek arayışım son hız devam ediyor!
Daha önce Yemen Mocha ve Endonezya Sumatra'yı cezveye yakıştırdığımı yazmıştım.
Geçtiğimiz günlerde @baristocrat3rd'ın Güney Amerika'ya ait 3 çekirdekten hazırlayıp orta derecede kavurduğu özel blend'i de gerek çikolata, karamel ve fındık aromalarının hakim olduğu lezzeti, gerekse de damağı okşayan yumuşak içimi ile oldukça hoşuma giden bir seçenek oldu...
Ancak ekip formülünü açıklamıyor, bu yüzden gidip yerinde denemeniz gerek.
Rio Minas'a nihayet yüz çevirip değişik tatlar arayan dostlara öneririm...
Ayrıca Ekvator kakao çekirdeğinden yapılmış %76 kakao oranlı çikolataları hafif fındık aromalı ve çok ferah bir şekilde genzi yakmadan yandaşlık ediyor kahveye!
Güzel bir hafta olması dileğiyle...


Türk kahvesi artık kötü çekirdeklere mahkum değil!
3. dalga kahve akımı ile başlayan farkındalığın yavaş yavaş Türk kahvesine de sıçramış olması beni en mutlu eden gelişmelerden biri. Nitekim son 40 yıldır damak normlarımızı bozan, Brezilya'nın "kusurlu" çekirdeği Rio Minas'a çok güzel alternatifler çıkmaya başladı.
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, uzun zamandır cezvemi @twocupscoffee'nin "Yemen Mocha"sı ile doldurmaktayım.
Bu kapsamda denediğim çekirdekler arasında @coffeerem'in "Sumatra"sı da hoşuma giden diğer bir isim oldu.
Klâsik lezzete yakınlığının yanında damağınıza çalan sedir ağacı, baharat ve çikolata notaları farklı bir yoruma göz kırpıyor.
Endonezya'nın asiditesi düşük, içimi yumuşak bu türü, Türk kahvesini nitelikli bir boyuta taşımak isteyen dostlarıma tavsiye edebileceğim bir tat...
Ağız tadınız yerinde, keyifli bir hafta dilerim.


"Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti; eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan papalığa yükseleceksin.
Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım..."
Hayatta başarılı olduğunuzu kanıtlamak için genel geçer kriterlerin ve sıfatların altında ezilmektense, sevdiğiniz yolda yürüme cesareti gösterin sevgili dostlar. Kim bilir, belki siz de emekle ve sabırla sevdiğiniz alanın Picasso'su olabilecek kadar yeteneklisinizdir...
Yaşınız kaç olursa olsun, kendinizi keşfetmeye çalışın...
Hayırlı bir hafta olması dileğiyle...


Meşhur pazartesi sabahı kahvem bugün yer değiştirdi...
Hareketli ve yoğun günlerle geçen bir filmin son sahnesi ancak bu kadar keyifli olabilirdi...
Bu akşamki yorgunluk kahvesine baharatlı bir Nicaragualı ile yemekten önce kokteyl niyetine sevdiğim blendlerden, Amerikan Bourbon meşe fıçılarında yaşlanmış 18'lik chivas eşlik ediyor.
Ağız tadınız ve keyfiniz yerinde bir hafta sonu dilerken ya Adana'da ya da Alaçatı'daki festivallerden birine uğramayı ihmal etmeyin sevgili dostlar.


Güne başlamadan ayrı, işe başlamadan ayrı Türk kahvesi içen tüm dostlara günaydın...
İlk yudumla hayat aşılayan telve yalnız keyif anlarında değil, çalışırken de en büyük dost. Bugünkü kahvem de ofisten...

Huzurlu bir hafta dileğiyle...


• Emeksiz zenginlik
• Vicdansız eğlence
• Niteliksiz bilgi
• Ahlaksız ticaret
• İnsaniyetsiz bilim
• Özverisiz ibadet
• İlkesiz politika
Pasif direnişin lideri Gandhi'ye göre bizi yok edecek 7 ölümcül günah...
Peki sizce dünya artık bu alışkanlıklarından vazgeçebilir mi?

Huzurlu bir hafta olması dileğiyle sevgili dostlar...


Kahvenin de en az şarap kadar kıymetli ve ciddi bir tadım profili olduğuna inandığımdan, bu konuda yapılan eğitimleri, üçüncü dalganın estirdiği rüzgarı, renkli festivalleri, birbiri ardına açılan kahve dükkanlarını ve gençlerin çay kültürümüzün yanında buna da entegre olmasını hep mutlulukla karşıladım.
Ancak white chocolate mocha ve latte kuyruklarında sıra bekleyen, ristretto ile doppio'nun farkını açıklayabilirken makinesiz gerçek bir Türk kahvesi yapmanın inceliklerini bilmeyen bir nesli maalesef kabul edemiyorum...
Bu yüzden sizlerin de tek tuşla rahata alışmadan, çocuklarınıza cezve başında sabretmeyi ve bu güzel kültürü birkaç taşım kaynatmayı öğretmeniz dileğiyle...
Günaydın sevgili dostlar!
(Koleksiyonunda Kuzey Floransa'dan 1800'lere uzanan el yapımı bu zarif parçayı paylaşan sevgili @berataysal'a teşekkürlerimle...)


Topkapı sarayının ihtişamlı odalarında, sohbeti ve eğlencesi bir yana, en çok da kılıfına uygun bir dedikodu yöntemi olmasıyla benimsenmiş kahve falı için kâğıt gibi narin fincanları çevirip beklemeye koyulan sultanların muzip bakışlarındaki merak ve heyecan pırıltılarının aynısını, yüzyıllar sonra kendi gözlerimizde görmek sizce de hoş bir rastlantı değil mi?
Kültürümüzün en kıymetli parçası olan Türk kahvesi ritüelinin daha nice yıllar hayatımızda olması dileğiyle...
Günaydın sevgili dostlar!


Tasarımlarını çok beğendiğim İngiliz sanatçı Rory Dobner benim de düşkün olduğum old school dövmelerini anımsatan bu nefis mürekkep çizimi ile muhtemelen bir espresso tiryakisinin gönlünü çalmayı düşlüyordu...
Ancak ben o zincirleri Türk kahvesinin insanı kendine aşık eden kokusuna, tadına ve sohbetine bağlamayı tercih ettim.
Keyifli bir hafta olması dileğiyle sevgili dostlar...


Hatırı kırk yıldır, vadesi üç vakit, bulunur içmeye bir bahanesi...
Sabah kahvesi, akşam kahvesi, yorgunluk kahvesi derken, ne vakit içilirse içilsin, bunların içinde en kıymetlisi "ferah kahvesi"...
Eskilerin de dediği gibi, "ferah kahveleriniz olsun" sevgili dostlar!