Türk kahvesi davettir...
"Bir kahve içelim mi?" sorusuyla ilk buluşmaların ve nicelerinin masum birer mimarı olur...
Ardından ise muzip bir sınav...
Sevdicek huylu mu, huysuz mu anlatır, hele ki "Allah'ın emri, peygamberin kavli..." denmişse, seven adama tuzlu da olsa içmek kalır...

Zırıldayıp duran sinir bozucu bir çalar saat mi yoksa bol köpüklü bir Türk kahvesi mi?
Benim alarmım mis gibi kahve kokusu!
Bu seferki henüz sabah mahmurluğunu atamamış olanlara gelsin...

Türk kahvesinin olmadığı yerde en iyi alternatif, espresso macchiato! Cumartesiye az kaldı!!!
Şimdi fincandan koca bir yudum alıp son işleri de bitirme vakti!

Köpüğü, rengi, kokusu aynı olsa da, her bir Türk kahvesinin tadı ayrıdır...
Türk kahvesi bazen "hüzündür"; iki dostu bir araya getirir, dökülen yaşlara derman aranır her yudumunda... Bazense "keyiftir", uzun muhabbetlerin muzip kahkahaları köpüklerin üstünde uçuşup durur...
Herkese keyifli bir hafta dilerim!!!

Ofisteki en keyifli zaman herhalde Cuma akşamüstleridir!
Hafta sonu fikriyle hepimizin rahatladığı, mutluluk hormunumuzun yukarı çıktığı şu saatlerde; ben de sizlerle Toscana'daki "Il Colombaio"nun espresso macchiato ve oak vintage grappa'sından oluşan bu keyifli finalini paylaşmak istedim!
Herkese şimdiden iyi hafta sonları dilerim...
A tough week with a happy ending: espresso macchiato and oak vintage grappa at Il Colombaio, Tuscany

Günaydın! Keyifli bir haftanın ilk adımı bol köpüklü kahvedir!!!
Herkese mutlu haftalar dilerim...

Türk kahvesinin şekeri sohbettir...
Yalnız içilen kahvenin yeri ayrı olsa da; dostun neşesiyle başka, sevdiceğin gülüşüyle bambaşka bir güzellik bırakır damağınızda telveler... Bugünkü kahvenizin bol sohbetli olması dileğiyle...

Pazartesi sendromu yaşayanların ilacı: bol köpüklü Türk kahvesi! Yanında İzmir Elgani'den badem ezmesi ise ekstra bir mutluluk!
Herkese iyi haftalar...